“PROJE TERÖR ÖRGÜTLERİNİN TEK HEDEFİ MÜSLÜMANLARDIR, İSLAM KARDEŞLİĞİDİR” 10. BRICS (Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin-Güney Afrika) Zirvesi’ne katılmak için gittiği Güney Afrika Cumhuriyeti'nde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Johannesburg’da Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki Müslüman toplumunun önde gelen kanaat önderleri ve din adamlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. Hyatt Regency Oteli'nde gerçekleşen buluşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı. “DÜNYADA ZULÜM BİTENE, MAĞDURLARIN GÖZYAŞI DİNENE KADAR MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ” Yedi yıl aradan sonra Güney Afrika Cumhuriyeti’nde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini BRICS Zirvesine İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak davet eden Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’ye teşekkürlerini iletti. Yurt dışı ziyaretlerine sadece iki ülke arasındaki resmî münasebetlerin ilerletilmesi olarak bakmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ziyaretlerin o ülkedekilerle kardeşlik ve muhabbeti güçlendirmenin, dayanışmayı daha da pekiştirmenin bir aracı olduğunu söyledi. Bu anlayışla Güney Afrika’daki Müslümanlarla buluşup hasbihal etmeyi özellikle istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran seçimleri sürecinde dualarıyla kendisine destek olan, seçim zaferinin ardından mesaj gönderenlere teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın sevincine buradaki kardeşlerimizin de ortak olması, bize güç ve cesaret veriyor. Sizlerin bu muhabbetinin, bu teveccüh ve kadirşinaslığının aynı zamanda büyük bir sorumluluk olduğunu elbette biliyoruz. Sadece milletimizin değil, siz kardeşlerimizin de teveccühüne mazhar olmak için gayret ediyoruz” dedi. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek bayraklaştırdığı hak ve adalet mücadelesini kararlılıkla devam ettireceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, işte bu niyet ve özlemle Afrikalının da, Filistinlinin de, Bosnalının da, Suriyelinin de, Arakanlının da, Türkistanlının da yanındayız. Dünyada zulüm bitene, masumların yüzü gülene, mağdurların gözyaşı dinene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. “AFRİKA KITASIYLA İŞ BİRLİĞİMİZİ GELİŞTİRMEYE ÖZEN GÖSTERİYORUZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak son 16 yıldır Afrika kıtasıyla iş birliğimizi geliştirmeye özen gösteriyoruz. Bu doğrultuda şimdiye kadar pek çok adım attık. 2005 yılını Afrika Yılı ilan ederek kıta ile yeni bir dönemi başlattık. Ardından ilki İstanbul’da ikincisi Ekvator Gine’sinin başkenti Malabo’da olmak üzere, iki Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi gerçekleştirdik. Ayrıca Afrika kıtasının farklı köşelerinden, farklı etnik ve mezhebi kökenden Müslüman liderle bir araya geldiğimiz toplantılar düzenledik. Bu süreçte aynı zamanda kıta genelindeki büyükelçilik sayımızı 12’den 41’e çıkardık. Afrika ülkelerinin ülkemizdeki büyükelçilik sayısı da 10’dan 33’e çıktı. Güney Afrika dâhil kıtanın hemen köşesinde TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Diyanet Vakfı ve Maarif Vakfı ile kardeşlerimizin hizmetindeyiz. Kıta ülkeleriyle, bu ülkelerde yaşayan kardeşlerimizle bağlarımızı güçlendirmek için eskisine göre artık daha fazla imkâna sahibiz” şeklinde konuştu. Kardeş olmanın, birbirinden haberdar olmayı gerektirdiğini vurgulayarak birbirinin derdinden, sıkıntısından, sevincinden haberi olmayanların, kardeşliğinin de lafta kalacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşliğimiz ne kadarsa, Müslümanlığımız da o kadardır” diye ekledi. İslam kardeşliğine ilişkin ayet ve hadislere atıfta bulunarak, bu kardeşliği perçinleyen her vesileyi çok önemsediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika Müslümanları ile Türkiye arasındaki dayanışmanın daha da artacağına inandığını sözlerine ekledi. “AFRİKA MÜSLÜMANLARI, MAZLUMLARI YALNIZ BIRAKMADI” Konuşmasının devamında, “Önümüzdeki dönemde Güney Afrika Müslümanları ile Türkiye arasındaki dayanışmanın daha da artacağına inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerle sadece ikili konularda değil, Kudüs davasından İslamofobi ve terörle mücadeleye kadar geniş bir alanda ciddi bir iş birliği zeminimizin olduğunu düşünüyorum. Güney Afrika Müslümanları mücadeleci bir gelenekten geliyor. Buradaki kardeşlerim on yıllardır Filistin meselesi başta olmak üzere, İslam dünyasını ilgilendiren tüm konularda aktif bir tavır sergiliyor. Keza Suriye krizinde de Güney Afrika Müslümanları, on binlerce kilometre uzakta olsalar da, mazlumları yalnız bırakmadılar. Batılı ülkeler sınırlarına dayanmış insanları dikenli tel örgülere mahkûm ederken, sahile vuran çocuk bedenleri karşısında dahi kıllarını kıpırdatmazken, sizler tüm imkânlarınızı Suriye için seferber ettiniz” ifadelerini kullandı. “KARDEŞLİĞİMİZİN SINANDIĞI GÜNLERDEN GEÇİYORUZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Küresel ölçekte kardeşliğimizin, samimiyetimizin ve elbette basiretimizin sınandığı günlerden geçiyoruz. İslam dünyası ve Müslüman azınlıklar son derece zor, son derece girift imtihanlarla karşı karşıya bulunuyor. Gelir adaletsizliği, iç çatışmalar, fakirlik, cehalet, siyasi istikrarsızlık, dışa bağımlılık, özgüven eksikliği, bu sorunlardan sadece bir kaçıdır. Ancak tıpkı küçük bir kurdun koskoca ağacı çürüttüğü gibi.” Müslümanların enerjisini içeriden tüketen asıl belanın, terör ve mezhep eksenli gerilimler olduğunu belirten ve Müslümanların bu iki fitneye karşı uyanık olmasının şart olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Proje terör örgütleri, dinimizin kutsal kavramlarını kullanarak masumların canına kıyıyor, camilere saldırıyor, Cuma namazında insanları katlediyor. İslam kardeşliğini dinamitleyen ve belli güçler tarafından piyasaya sürülen bu proje terör örgütleri, adeta bir mantar gibi farklı coğrafyalarda türüyor, deşifre olunca da yerlerini diğerlerine bırakıyor. Bunların tamamının da tek hedefi Müslümanlardır, İslam kardeşliğidir” diye ekledi. “BİZİM ANLAYIŞIMIZDA ZALİMİN DE MAZLUMUN DA KİMLİĞİNİN ÖNEMİ YOK” El Kaide, DEAŞ, Boko Haram, terör örgütlerinin sadece Müslümanlara zarar verip Müslüman kanı döktüğüne değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerin de, sadece Türkiye’deki insanları katleden birer fesat yuvası olduğunu vurguladı. FETÖ terör örgütünün Amerika Birleşik Devletleri’nde sonra en yoğun olduğu ülkenin Güney Afrika Cumhuriyeti olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu örgütün Müslüman görünümü altında İslam’a en büyük darbeyi vurduğunu, 15 Temmuz darbe girişiminde 251 kişiyi şehit ettiğini, 2 bin 193 kişiyi yaraladığını kaydetti. Konuşmasının devamında FETÖ mensuplarının daha önce ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Güney Afrika’ya yerleştiğini hatırlatarak, Güney Afrikalı Müslümanlardan bu destek beklediğini ifade eden ve bu örgütün oyuna gelmemeleri konusunda uyaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim nazarımızda terör örgütleri arasında hiçbir ayrım yoktur, olamaz. Bizim anlayışımızda zalimin de mazlumun da kimliğinin önemi yoktur. Biz nasıl kendi vatandaşının kanını döken diktatörlere karşıysak, sözüm ona din adına dindaşlarımızın kanını döken bu katil sürülerine de karşıyız. Asıl gayesi bizi birbirimize kırdırmak olan bu örgütlerin fitnelerine karşı hepimiz uyanık olmalıyız. Âlimler ve Müslüman kanaat önderleri olarak sizlere bu konuda büyük görevler düşüyor” değerlendirmesinde bulundu. “HİÇBİR KARDEŞİMİZİN BİZİM ÖDEDİĞİMİZ BEDELLERİ ÖDEMESİNİ İSTEMEYİZ” Güney Afrika Müslümanlarının tecrübesinin çok kıymetli ve önemli olduğunu dile getirerek ülkedeki Müslümanların yıllarca ırkçı Apartheid rejimine karşı mücadele yürüttüğünü ve Güney Afrika özgürlük hareketine en güçlü desteği sağladığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu uğurda İmam Abdullah Harun gibi birçok âlimi, evlatlarınızı şehit verdiniz. Hak, özgürlük ve adalet mücadelesinin nasıl olması gerektiğini sizler çok iyi biliyorsunuz” sözlerine yer verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1994’den beri de, bu ‘Gökkuşağı Ülkesinin’ gururlu Müslümanları olarak, diğer dinlerin mensuplarıyla barış içerisinde yaşıyorsunuz. Bunun zedelenmesine asla izin vermemelisiniz. Özellikle ırkçılık, ayrımcılık hastalığının Müslüman toplumun bünyesine sızmasına kesinlikle müsaade etmemelisiniz” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 34 yıldır bölücü terörle mücadele eden, on binlerce insanını teröre kurban vermiş bir ülke olarak bu konuda çok hassas olduklarını kaydederek, “Tüm kardeşlerimizi yaşadığımız acı tecrübeler konusunda uyarıyoruz. Hiçbir kardeşimizin bizim ödediğimiz bedelleri ödemesini istemeyiz” diye ekledi. “MİLLETİMİZ SİZLERİN VEFASINI, DESTEĞİNİ ASLA UNUTMAYACAKTIR” Son yıllarda Türkiye’nin atlattığı en büyük badirenin, 15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleşen darbe girişimi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu hadise, milletimizin tarihinde yaşadığı en büyük ihanetlerden biridir. O gece boyunca Güney Afrika’daki kardeşlerimizin bizim için dua ettiğini, gözyaşı döktüğünü, ülkemizin selamete ermesi için secdeye kapandığını biliyorum. Darbe teşebbüsü sonrasında yine kardeşlerimizin bir araya gelip, yayımladıkları bildirilerle şahsımıza ve ülkemize destek verdiğini de çok iyi biliyorum. Ben sizlerin nezdinde tüm Güney Afrika Müslümanlarına dayanışmaları için şükranlarımı sunuyorum. Milletimiz sizlerin bu vefasını, desteğini asla unutmayacaktır. Bilindiği gibi bu kanlı girişimin arkasındaki örgüt, FETÖ’dür. 40 yıldır hizmet, himmet, eğitim, diyalog, hayır gibi kavramları kullanarak devlete ve topluma sızan bu yapının ipi İslam düşmanlarının elindedir.” FETÖ’nün kendisine ve Türkiye’ye karşı takındığı husumetin ilk işaretlerinin, kendisinin Davos’taki ‘one minute’ tavrıyla ortaya çıkmaya başladığını, bu olaydan sonra örgütün, devlet kurumlarına yerleştirdiği militanları aracılığıyla, her yolu kullanarak kendisini tasfiye etmeye çalıştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu girişimleri yeterli olmayınca doğrudan darbe girişiminde bulunduğunu, darbe emrini veren bizzat örgütün Pensilvanya’daki elebaşı olduğunu dile getirdi. “FETÖ’NÜN GÜNEY AFRİKA’DAKİ FİTNE YUVALARININ KAPATILMASI İÇİN GEREKEN ADIMLARI ATTIK” FETÖ’nün Güney Afrika Cumhuriyetinde, özellikle eğitim kurumları üzerinden Müslümanları kendi yanına çekmeye çalıştığının farkında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu örgütün söylemlerine, büründüğü kılıfa asla aldanmayın. Takiyye ve yalan bunların en rahat kullandıkları araçlardır. Şayet Müslümanlar arasında çocuklarını bunların okullarına gönderenler varsa evlatlarını ne kadar erken kurtarırlarsa, o kadar iyidir. Örgütle ve örgütün kurumlarıyla aranıza mesafe koymanız, açık söylüyorum, bu ülkede sahih İslam anlayışının ve Müslümanların geleceği açısından hayati öneme sahiptir. Türkiye olarak, yaşadığımız onca acıya ve ihanete rağmen, hukuk içinde bu örgütle mücadelemizi sürdürüyoruz. Güney Afrika’da da bu yapının fitne yuvalarının kapatılması için gereken adımları attık, atıyoruz, atacağız. Siz kardeşlerimden de, bu yapıya karşı teyakkuz hâlinde olmanızı, bunlara asla prim vermemenizi bekliyorum” dedi. Konuşmasının sonunda, Güney Afrikalı Müslümanları Türkiye’yi ziyaret etmeye davet eden ve çocuklarının eğitimi için Türkiye’yi tercih etmelerini tavsiye eden Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, “Rabbim, kardeşliğimizi, muhabbetimizi, dayanışmamızı daim eylesin. Rabbim, Afrika’yı, Afrikalı kardeşliğimizi muhafaza buyursun” temennisiyle tamamladı. |
962 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |