Site Haritası

OSMANLI AFRİKASI

OSMANLI DEVLETİ - AFRİKA İLİŞKİLERİ
 Mustafa EFE - AFSAM Başkanı
Bugün bağımsız birer devlet olan birçok Afrika ülkesi tamamen ya da kısmen Osmanlı idaresinin Afrika’daki vilayetlerinin bir parçası olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. 30 milyon km2’lik Afrika Kıtası’nın neredeyse yarısında doğrudan ya da dolaylı olarak hâkimiyet kurmuştur. Bugün Osmanlı dönemine ait yüzlerce mimari yapı bu bölgede bulunmaktadır. Türk kökenli milyonlarca insan yaşamaktadır. Osmanlı’nın ilk eyaleti olarak kurulan Cezayir’de bugün Fransız makamlarının rakamlarına göre 6 milyon, Cezayir makamlarının rakamlarına göre 600 bin Türk kökenli yaşamaktadır. Hindistan’a gitme peşindeki Avrupalılar Afrika Kıtasını güneyinde dolaşarak Hindistan’a ulaşmışlardır. Fakat bu süreçte Doğu Afrika’daki 13 tane İslam Şehir Devleti’ni de yıkmışlardır. Bu noktada Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinin sebebine de değinmek yararlı olacaktır.
İspanyolların Ümit Burnu’nu dolaşıp geldiklerini ve Cidde’ye kale yapmaya başladığını öğrenen Yavuz Sultan Selim babasını haberdar etmiş ve önlem alınmasını istemişti. Fakat babasının çok fazla dikkate almaması ve yavaş davranması üzerine isyan etmiş yenilmesine rağmen padişah olmuş ve ilk işi Doğu’daki Şii dâilerini ortadan kaldırmak olmuş ikinci olarak da Mısır-Sina üzerinde Arap yarımadasının Kızıldeniz kıyısına yönelerek İspanyolların Cidde’de yaptığı kaleyi yıkmak olmuştur. İspanyollar Hicazı işgal etmek için  Cidde’ye üs kurmuşlardı. Ve Portekizlilerin bugünkü Eritre’de kurdukları limanın da sökülüp atılmasını sağlamıştır. Buradan hareketle Osmanlıların daha önce Afrika’nın Doğu ve Güney’ine indiğini söyleyebiliriz.
1562’den itibaren Osmanlıların bizzat kendileri Doğu Afrika’da görülmeye başladı dense de daha önceden Yavuz Sultan Selim’in Yemen Valisi Sinan Paşa’nın Mombasa’ya gittiği ve Yavuz Sultan Selim adına bir camii yaptırdığı kayıtları vardır. Kanuni Sultan Süleyman Memluk beylerinden Özdemir Paşa’yı Habeş Beylerbeyi olarak tayin etmiştir. Türbesi de eyaletine başkent yaptığı bugünkü Eritre’nin Massava şehrindedir. 1587’de Emir Ali Bey Mogadişu’ya vardığı zaman o zamanki Mogadişu yönetimi sömürgeci Portekizlilerden onları korumak için gelmiş bu orduyu sıcak bir şekilde karşılamışlar ve şükran göstergesi olarak da paralarına tuğralar bastırmışlardır. 1980’lerde Mogadişu’da bulunan demir, altın ve gümüş paralar üzerinde yeterli çalışma hala yapılmamıştır. Ecnebiler bu konuyla ilgili yazdıkları yazılarda hep Türkiye’den birilerinin bu çalışmanın Türkiye’deki kayıtlarının bulunmasını istemektedirler. Afrika Kıtasındaki Müslüman Sultanlıklar Osmanlı Devleti’nden sömürgecilere karşı yardım istemişlerdir. Mombasa Müslümanları da Portekizlilere karşı Osmanlı’dan yardım isteyince Ali Paşa askerleriyle yardıma gitmiştir. Bugün Mombasa’ya 117 km mesafedeki Malindi’de Great Gedi olarak biline bir kale yaptırmıştır. İçinde 6 tane de camii bulunan (en büyükleri Gedi Great Mosque) Emir Ali Bey’in Mombasa’da yaptırdığı kale maalesef bugün harap haldedir. Bir bölümü Portekiz hükümeti tarafından sömürgeci-kâşif Portekiz Doğu Hint Şirketi sorumlusu Vasco do Gama adına müze yapılmıştır.
Doğu Afrika’da sömürgeci İspanyollara ve Portekizlilere karşı uzun yıllar mücadele verdikten sonra Habeş Eyaleti’ni de kaybedince bölgedeki gelişmeleri takip edebilmek amacıyla bundan 100 yıl önce 4 Nisan 1912 tarihinde Etiyopya’nın Harar şehrinde Başkonsolosluk açmış ve Necip Has Efendi’yi buraya başkonsolos olarak atamıştır.
Afrika kıtası ile olan bu ortak tarih, sömürgeciliğin saldırganlığıyla zirve yaptığı dönemde her iki tarafın da aynı sömürgecilere karşı mücadelesine sahne olmuştur. Osmanlı’nın son döneminde ve Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu ve Anadolu dışındaki toprakları işgale gelen ülkelerle aynı ülkelere karşı mücadele vermişizdir. Adana’yı Suriye’yi işgal eden Fransa ile Madagaskar’ı Kongo’yu, Çibuti’yi Çad’ı, Cezayir’i işgal eden, soykırımlar yapan, sömüren Fransa aynıdır. İstanbul ve boğazları işgal eden İngiltere ile Zimbabve’yi, Zambiya’yı, Malavi’yi, Nijerya’yı, Güney Afrika Cumhuriyeti’ni, Kenya’yı, Somaliland’i, Gana’yı işgal eden aynı İngiltere’dir. Antalya ve Konya çevresini işgal eden İtalya ile Trablusgarp’ı, Somali’yi ve Habeşistan (Etiyopya)’ı işgal eden İtalya aynı İtalya’dır. Trablusgarp Afrika kıtasında kalan son toprak parçamızdı.
Osmanlı idaresi altına girmiş bölgelerde Osmanlı yerel halkın din ve mezheplerine herhangi bir müdahalede bulunmuyordu. Bu bölgelerde hiç kimsenin diline müdahale etmiyordu. Anlaşmazlıkların olduğu bölgelerde adaletle hükmediyordu. Bunlar Afrika toplumlarında karşılığını bulmuştur. Hutbelerde Osmanlı halifesi adına hâlâ kimi yerlerde hutbelerin okunduğu vakidir.
Osmanlı Devleti Afrika Kıtası’nda çok tarihi ilişkiler inşa etmiştir. Osmanlı dönemindeki tarihi ilişkilerin bilinirliği hâlâ devam ederken hâlâ unutulmamışken kıymeti bilinmelidir. Osmanlı Afrika’ya medeniyet taşırken Batılı sömürgeciler değerli kaynaklarını aldıkları kıtada kan ve gözyaşı bırakmışlardır.
                    
                                                                             18-01-2012               

www.osmanliafrikasi.com
Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam46
Toplam Ziyaret234169
AFRİKA DERGİSİ

Takvim
AFRİKA STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
AFRİKA-TÜRKİYE ENSTİTÜSÜ
AFRİKA'DA TASAVVUFİ HAREKETLERİ İNCELEME ENSTİTÜSÜ
Saat